5 Kasım 2012 Pazartesi

Gel de cevap ver şimdiii.....

          Akşam çizgi film seyreden Talha'ya sonunda babane isyan eder ve "Talha ben dizi seyredicem hadi artık çizgi film bitti" der, cevaben Talha çeker şortunu yukarı "Babane diz, diz bu, dizi bu?" kavram karmaşası yaşatmayın bana yaaaa dercesine bize bakarken biz yerlere yatmaktayız gülmekten. Çok yaşa sen Talha....

       Bayramda İstanbul'da olunca İzmir'deki bayram ziyaretleri ilerleyen dönemlere kalıyor. Salı günü Türkan Hala'ya gidiyoruz. Öğlen uykusuna yatmadığı için Talha kısacık yolda hemen bakışlar sabitlenmeye başladı. "Talhacım uyuma bak geldik Halana" dedim. Döndü "Ben uyudu değil. Bak iki gösüm açık, kapalı değil, (ben gülmeye başladığım için bu arada, bana kızarak) sen güldün bana, niye güldün sen bana".... Ama çok komiksiiinnn.

Bir Nebze Talha...

Bizim sabahları işe gitmek için evden çıkmamız her sabah farklı bir terane. Onca kitap okuyup tek karar verdiğim nokta ben evden kaçmadan işe gideceğim olmuştu. Kendisini terkedilmiş hissetmesin di benim için önemli olan. Tam iki senedir bunu elimden geldiğince de yapmaya çalışıyorum. Ama biz yine de hergün farklı bir teraneyle çıkıyoruz evden.
Misal bu sabah; sabahın köründe uynanan oğluşla saatlerde yatakta oyun oynayınca papaz gibi bir saçla iş yerindeyim, neymiş ben sabah kalkıp saç düzleştiriciyle saçlarımı yapacaktım.... hey yavrum heeyyy... Oynadık ettik, konuştuk derken az kaldı işe bile geç kalacaktık ama Allahtan Volkan kapıda ben çıkıyorum dedi de evden çıkabildik. Peki Talha naaptı... Arkamızdan bir su dökmediği kaldı desem yeridir. El sallamalar pencereye koşup bakmalar filan... E ne güzel değilmi, ama beni alıyor bir vicdan azabı çocuğu bırakıyorum acaba gerçekten isteyerek mi gönderdi bizi vs vs... Aslında çocuğun bir sorunu yok sanırım asıl sorun bende  :)). Anne olmak zor zanaatmış anladıımmm.